21 Temmuz 2013 Pazar

kırmızı şarabı elinde çürütüyor yine, 
öylece bir yaz gecesi. 
sorgularken; cevapların hoyratlığıyla savrulduğu sandalyesine çökük.
cümleler bitmiyor,
şarap kıpkırmızı.
ellerini götürseydi belki, çamura bulanacaktı her şey.

damlalar bulaşıyor o bembeyaz mermerlere.
yıllık şarap gidiyor.
o bile akışına bırakmışken ne gerek vardı soru işaretlerine?
ifadeler bile anlatıyorken gerçeği.

ben buradayım diyordu,
çığlıklarcasına yankılanırken.

farklı kitaplardan, farklı alıntılar üzerine kurulmuş bir hayat misali.
duymak istedikleriyle inşaa ettiği lego ev
tek bir harekete bakıyordu oysa.

serin bir yaz gecesi. 
şişeler dimdik. 
gün aydınlığa çalıyor. 
şarap çok boş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder