25 Haziran 2010 Cuma

yasak aşk he?

geleliiim şu aşk-ı memnuya
insanların neden bu dizilere bu kadar sardırdığı konusuna değinmek istemiyorum aslında ama yapamıcam galiba.
tercih ve talep meselesi bazı şeyler tabi, ket vuramayız, vurcak halimiz yok.

bende dün 'veda' olması dolayısıyla izleme gibi bir etkinlikte bulundum.
sonunda herkes gibi bihterin öleceğini ben de biliyordum.
kitabını okumuştum zamanında, her ne kadar gerçeğini yansıtmayıp ondan bağımsız bi şekilde de devam etse neler olacağı açıkca belliydi.
insanlığı ekrana kitleyecek şekilde bağımlılık yapan bu dizi ardından bir takım sitelerde gördüğüm 'bihter keşke ölmeseydi de ben ölseydim' , ' bihter benim canımdan bi parçaydı nasıl olur da ölür', 'cenazesine gidiyor muyuz' gibi yorumlar karşısında ağzım açık ve psikolojim bozulmuş bir şekilde kalakaldım.
nasıl olur da allahın dizisini hayatlarımızın içine bu kadar da abartılı bi şekilde sokabiliriz, bunu henüz anlamlandırabilmiş değilim.

ayrıca her 2-3sahnenin ardından verdikleri reklamlar, para kazanmaya prim yapmaya çalışanlar için bu tür diziler ideal konuma geliyor tabi.
daha fazla uzatmak istememekle beraber sunları da söylemek istiyorum. Adnanın uzuuun bi sürece eminönü kabataş sahilleri semalarında yürümesi, ve dizinin sonlarına doğru Behlül'ün aşkım behlül kaçar demesi üzerine gülme krizlerine giren ben ,şunu çok merak ediyor ; acaba gerçek aşk-ı memnu bağımlıları bu sahnelerde ne gibi tepkiler verdi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder