16 Ağustos 2010 Pazartesi

17 ağustos 1999

zaman ne çabuk akıp geçiyor. neler geçiriyoruz şu hayatta, neler atlatıyoruz. zamanı durdurmak ne mümkün?
yıl 1999, aylardan ağustos, evet 17 ağustos, saat 03.02
bir şehir düşün, gece herkes o sıcacık yatağında yatarken, huzur içerisinde uyurken, osman amca belki de 3. rüyasını görürken o şehri düşün. kimi ışıklar daha yanıyor, eğlence bitmemiş ya da sıkıntılı haller içerisinde uyuyamayan insanlar düşün. bunlardan 2-3 dakika sonrasını düşün. ne görüyorsun söyle bana? yaşanmışlık kokan binaların bir anda nasıl yerle bir oluğunu mu gördün yoksa? yoksa çöp kokuyor bu mahalle, pislik içersinde bu mahalle dediğin yerde, yerine geçen ceset kokularını mı duydun? bir zamanlar koşup, top oynadığın, annen sana pencereden ''terli terli su içme hasta olursun'' dediğinde sinirlendiğin, arkadaşınla kavga ettiğin mahalle ne hale gelmiş gördün mü? herşeyin yok oluşunu görmek, yıkıntılardan hatıralar toplamaya çalışmak ne acı dimi?
11 yıl geçti ardından. hala dün gibi oysa, söylendiğinde tüyleri diken diken etmeyi bırak, göz yaşları ardında saklanmaya çalışılan o gün. lanet olası şu insanlık, sadece gününde hatırlıyor o günü. ertesi gün ise eser kalmıyor kendinden, unutuyoruz. oysa ki ne kayıplar verildi yaşama dair, ne insanlar yitip gitti şu dünyadan. ne acılar çekildi, ne zorluklarla mücadele edildi. çeken bilir dimi? sıyrılmak bu kadar olmamalı. kaç tane çocuk annesiz babasız kaldı, kaç insan tüm tanıdıklarını kayıp verdi, gömdü o günün içine, haberin var mı? bu kadar basit olmamalı insan hayatı! ne skandalları getirdi peşinden, ne gerçekleri su yüzüne çıkardı o gün. böyle mi olmalıydı olsa? akıllanmak için hep bir şeylerin olması mı lazım?
şimdi gidip baksan düzen kurulmuş, o izler ancak yaşayanın yüreğinde öyle değil mi? bir dahaki felaketi beklemek şart mı, bu kadar kolay mı şu hayatlar ya? unutulması zor izler bıraktı o gün ardından. aynı zamanda büyük ders alınması gereken izler bunlar. ya hala ders alınmadıysa? bir daha böylesine büyük bir acı ve kaybı kaldırır mı bu insanlar? umuyorum alınmıştır, buna inanmak istiyorum. evet ben bu acıyı yaşamadım kabul ediyorum ucuz kurtuldum belki ama empati kurmak o kadar zor değil be arkadaş. 1 hafta önce otobüsle geçtiğin yerlerin bir anda yıkılıp gittiğini, o insanların artık yaşamadığını düşünmek bile acı. umarım bir daha böyle bir felaket yaşanmaz. umarım...
17 ağustos u unutmamalı ey insanlık, unutturmamalı!

1 yorum:

  1. Tarih'in tekerrürden ibarettir sözünü bir espiri olarak değilde bir doğru olarak kabul edip önlem almak gerek ey insanlık.
    Unutma dedikçe unutacak o insanlık,yap dedikçe bekleyecek.
    O insanlık bir gün cezasını gene böyle ödeyecek.
    Ki vay o insanlığın haline...

    YanıtlaSil