1 Ocak 2012 Pazar

bizim bir şarkımız vardı hatırlar mısın?
ellerimizi ateşe koyduğumuz o gece ağlarken bizi yalnız bırakmayan,
birbirimize uzatırken çığlıklarca yükselen...
bir şarkımız vardı,
bizi sonda bekleyen ölümsüz bir aşk...
takvimi eskittiğimiz dakikalarda ne oldu da sustu birden bire?
nasıl oldu da bastırabildin onu geceyi delen hiddetinle?
dağılan, paramparça olan umutlarımı ezip nasıl gidebildin?

oysa ki ısıtacaktı sevgim kalbini, izin vermedin. 
kendi düşüncelerinle boğuşurken beni bir kenara ittin farkına bile varmadan.
belki birlikte sayamayacaktık son saniyeleri,
ilk olacaktı bu,
son değil.
ama umursamadın. bu şehirden daha umursamazdı kalbin.
şimdi ilk ve son birbirine karışmış duruyorlar öylece,
peki değişen takvim yapraklarının manası ne?

akan dakikalar sustu dün gece.
tüm şehir sustu,
seni dinledi sadece. seni ve ağır sözlerini.
karşılıksız kalmış çabalara sahne oldu yere düşen damlalar.
son saniyeleri sayarken resmin vardı başucumda,
orada bitti hayat. 
bir daha devam etmemek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder